DEVAM: 42- Cuma Gününde
Duanın Kabul Edildiği Saat
أخبرنا
قتيبة بن سعيد
قال نا بكر
وهو بن مضر عن
بن الهاد عن
محمد بن
إبراهيم عن
أبي سلمة بن عبد
الرحمن عن أبي
هريرة قال
أتيت الطور
فوجدت ثم كعبا
فمكثت أنا وهو
يوما أحدثه عن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم ويحدثني
عن التوراة
فقلت له قال
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
خير يوم طلعت
فيه الشمس يوم
الجمعة فيه خلق
آدم وفيه أهبط
وفيه تيب عليه
وفيه قبض وفيه
تقوم الساعة
ما على الأرض
من دابة إلا
وهي تصبح يوم
الجمعة مصيخة
حتى تطلع
الشمس شفقا من
الساعة إلا بن
آدم وفيه ساعة
لا يصادفها
مؤمن وهو في
الصلاة يسأل
الله شيئا إلا
أعطاه إياه
قال كعب ذلك
يوم في كل سنة
قلت بل هي في
كل يوم جمعة
فقرأ كعب ثم
قال صدق رسول
الله صلى الله
عليه وسلم هو
في كل جمعة
فخرجت فلقيت
بصرة بن أبي
بصرة الغفاري
فقال من أين
جئت قلت من
الطور قال لو
لقيتك من قبل
أن تأتيه لم
تأته قلت له
لم قال إني
سمعت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يقول لا تعمل
المطي إلا إلى
ثلاثة مساجد
المسجد
الحرام
ومسجدي ومسجد
بيت المقدس
فلقيت عبد
الله بن سلام
فقلت له لو رأيتني
خرجت إلى
الطور فلقيت
كعبا فمكثت
أنا وهو يوما
أحدثه عن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
ويحدثني عن
التوراة فقلت
له قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم خير يوم
طلعت فيه الشمس
يوم الجمعة
فيه خلق آدم
وفيه أهبط
وفيه تيب عليه
وفيه قبض وفيه
تقوم الساعة
ما على الأرض
من دابة إلا
وهي تصبح يوم
الجمعة مصيخة
حتى تطلع
الشمس شفقا من
الساعة إلا بن
آدم وفيه ساعة
لا يصادفها
عبد مؤمن وهو
في الصلاة يسأل
الله شيئا إلا
أعطاه إياه
فقال كعب ذلك
يوم في كل سنة
فقال عبد الله
بن سلام كذب
كعب قلت ثم
قرأ كعب فقال
صدق رسول الله
صلى الله عليه
وسلم وهو في
كل جمعة قال
عبد الله بن
سلام صدق كعب
إني لأعلم تلك
الساعة قلت يا
أخي حدثني بها
قال هي آخر
ساعة من يوم
الجمعة قبل أن
تغيب الشمس
فقلت أليس قد
سمعت رسول الله
صلى الله عليه
وسلم يقول لا
يصادفها مؤمن
وهو في الصلاة
وليست تلك
الساعة صلاة
قال أليس قد
سمعت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم يقول
من صلى وجلس
ينتظر الصلاة
لم يزل في
صلاة حتى
تأتيه الصلاة
التي تليها
قلت بلى قال
فهو كذلك
[-: 1766 :-] Ebu Hureyre anlatıyor:
Bir gün Tur dağına gittim. Ka'b'ı da orada buldum. Ben ve o bir gün orada
kaldık. Ben ona Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in hadislerini naklediyordum,
o da bana Tevrat'tan nakiller yapıyordu. Ben ona Resulullah (s.a.v.)'in
"Güneşin doğduğu en
hayırlı gün Cuma günüdür. Adem (aleyhisselam) o günde yaratılmış, o günde
Cennet'ten çıkarıImış, o günde tövbesi kabul edilmiştir ve o günde vefat etmiştir.
O günde kıyamet kopacaktır. Ademoğlundan başka yeryüzündeki tüm canlılar Cuma
günü güneş doğuncaya kadar korku içinde kıyametin kopmasını beklerler. Cuma
günü içerisinde öyle bir vakit vardır ki bir mu'min o vakte denk gelir de
namazda olduğu halde Allah'tan bir şey isterse, Allah isteğini mutlaka ona
verir" buyurduğunu anlattım.
Ka'b: "O saat her
senede bir gündür" deyince ben: "Hayır, bilakis her Cuma vardır"
dedim. Ka'b bunun üzerine Tevrat'ı açıp okudu ve: "Allah Resulü
(sallallahu aleyhi ve sellem) doğru söylemiş, o saat her Cuma gününde
varmış" dedi. Sonra ben çıktım. Yolda Basra b. Ebi Basra el-Ğifarı ile
karşılaştım. Bana:
"Nereden
geliyorsun?" diye sordu. "Tur'dan" dedim. "Şayet beni
görmeden önce seninle karşılaşsaydım oraya gitmezdin" dedi.
"Neden?" dedim. Şu cevabı verdi:
"Ben, Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Binekler, sadece şu üç mescide gitmek
için hazırlanır: Mescid-i Haram, benim mescidim ve Mescid-i Aksa"
buyurduğunu işittim.
Abdullah b. Selam ile
karşılaştım. Ona şöyle dedim: "Keşke beni görseydin; Tur'a gittim, orada
Ka'b ile karşılaştım. Ben ve o bir gün orada kaldık. Ben ona Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in hadislerini naklediyordum. O da bana
Tevrat'tan nakiller yapıyordu. Ben ona Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem)'in:
"Güneşin doğduğu en
hayırlı gün Cuma günüdür. Adem (aleyhisselam) o günde yaratılmıştır, o günde
Cennet'ten çıkarılmıştır, o günde tövbesi kabul edilmiştir ve o günde vefat
etmiştir. O günde kıyamet kopacaktır. Ademoğlundan başka yeryüzündeki tüm
canlılar Cuma günü güneş doğuncaya kadar korku içinde kıyametin kopmasını
beklerler. Cuma günü içerisinde öyle bir vakit vardır ki bir mu'min o vakit'e
denk gelir de namazda olduğu halde Allah'tan bir şey isterse, Allah isteğini mutlaka
ona verir" buyurduğunu anlattım. Ka'b:
"o saat senede bir
gündür" dedi. Ben böyle deyince
Abdullah b. Selam: "Ka'b yalan söylemiş" diye itiraz etti. Ben
anlatmaya devam ettim: Daha sonra Ka'b, Tevrat'ı okudu ve: "Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem) doğru söylemiş, o saat her Cuma gününde varmış" dedi.
Abdullah b. Selam da:
"Ka'b doğru söylemiş" dedi ve: "Ben o saati biliyorum" diye
ekledi. Bunun üzerine ben: "Ey kardeşim! O saati bana bildir öyleyse"
deyince şöyle dedi:
"Bu saat, Cuma günü
güneş batmadan önceki en son saattir." Ben de: "Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in bu saatle ilgili 'müslüman bir kul namazda
olduğu halde o saate denk gelirse' buyurduğunu işitmedin mi? Dediğin saat namaz
saati değil ki?" diye etiraz ettim. O da:
"Sen Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in 'Kim namaz kılar da diğer namaza kadar oturur
beklerse, sonraki namaz vakti girinceye kadar namazdadır' buyurduğunu işitmedin
mi?" dedi. "Evet, işittim" dedim. "işte bu da böyledir"
dedi.
Mücteba:
3/113;Tuhfe:15000.